MENİNGOMYELOSEL (MMC)

Meningomyelosel (mmc) başlıca sinir sistemini, kas-iskelet sistemini ve genitoüriner sistemi etkileyen kompleks bir sendromdur. Çocukta nöromotor disfonksiyon yaratan hastalıklar arasında serebral palsiden sonra ikinci sırada gelir. Temel sorun nöral plak adı verilen ilkel yapının omuriliği oluşturması sırasında bir tüp şeklini alırken orta hatta meydana gelen kapanma eksikliğidir(1,2,3).
Annenin iyi beslenmesi, anne sağlığına verilen önem ve gelişen prenatal tanı yöntemleri ile meningomyelosel saptanan gebeliklere son verilmesi dolayısıyla, dünyada meningomyelosel insidansı azalmaktadır(4).

A.B.D.’de insidans eldeki verilere göre 4,6/10000’dır(5). Türkiye için yeterli istatistiksel veriler olmadığı için insidans bilinmemektedir. Ancak ülkemizde giderek artan sıklıkta gözlenen MMC olgularında bebeklik, çocukluk ve erişkin dönemi rehabilitasyon gereksinimleri de artış göstermektedir.

MMC’de omurga ve alt ekstremite deformiteleri ile eklem kontraktürlerine çok sık rastlanır. Ortopedik deformiteler çocukluk çağından erişkin döneme kadar, gövde pozisyonlamasını, ağırlık aktarımını, günlük yaşam aktivitelerini, enerji tüketimini ve mobiliteyi olumsuz olarak etkiler. Anormal postür, ekstremite deformitesi ve eklem kontraktürlerine etki eden çeşitli faktörler vardır. Bunların arasında nörolojik bozukluğa sekonder kas imbalansı, intrauterin pozisyon, varolan konjenital malformasyonlar, artrogripozis, eklemde aktif hareket azlığı veya yokluğu, fraktür sonrası deformiteler sayılabilir(6,7). Üst ekstremitelerde de spastisite veya kötü postüre bağlı etkilenme görülebilir. Simetrik duruş eklem stresini en aza indirerek kasların optimal boylarında çalışmasını sağlar. Düzeltilmeyen postür, eklem kontraktürleri, deformiteler, zayıflık ve ağrı ile sonuçlanır. Çocuklukta önemsiz gözüken defisitlerin erişkin dönemde fonksiyonel limitasyona neden olacağı unutulmamalıdır. Postüral sorunların başlıcaları arasında başın öne protrüzyonu, yuvarlak omuzlar, kifoz, skolyoz, hiperlordoz, anterior pelvik tilt, kalça ve tibianın rotasyonel deformiteleri, kalça ve dizde fleksiyon, ayakta pronasyon sayılabilir(6,7,8).

Bu çalışmanın amacı, meningomyeloselli hastalarda fonksiyonel nörolojik seviyeleri belirleyerek, hastanın nöromusküler sistem sorunlarını, ambulasyon düzeylerini değerlendirmek ve bunların birbirleriyle, demografik ve hastalık özellikleri ile ilişkilerini araştırarak, uygun rehabilitasyon programını belirlemektir.